GAP & VAN & KAPADOKYA TURU

Saat 18.00 ’da ÜÇKUYULAR (Benzin İstasyonları Karşısı), Saat: 18.30 ’de ÜÇYOL (Otobüs Ofisleri Önü), 18.45 ’de LOZAN MEYDANI (Fuar Kapısı Önü), 19.00 ’da BAYRAKLI (Bayraklı Üst Geçit Duraklar Önü), 19.15 ’de KARŞIYAKA ANIT (Karşıyaka Anıt Karşısı), 19.20 ’da KARŞIYAKA YUNUSLAR (Yunuslar Karşısı Mavi Kule Önü), 19.30 ’de MAVİŞEHİR (Mavibahçe Avm Önü), 20.00 ‘da BORNOVA (Ege Üniversitesi Eğitim Kampüsü Önü) ‘den önünden siz değerli misafirlerimizi alarak Antakya’ya doğru yola çıkıyoruz. Uşak, Afyon, Konya, Adana üzerinden sabahın erken saatlerinde ADANA ’ya ulaşıyoruz. 

Sabah kahvaltısını (ekstra) yolumuz üzerinde aldıktan sonra Ülkemizin en büyük kentlerinden birisi olan ve adını da Uranos ’un oğlundan alan ADANA ’ya ulaşıyoruz. Toros Dağları’nın güneyinde verimli Çukurova ’nın toprakları üzerinde kurulmuş, Seyhan Nehri’nin iki yakasına kurulmuş 33 hektar büyüklüğündeki MERKEZ PARK ’ı görüyor ve Türkiye’nin en büyük camisi SABANCI MERKEZ CAMİ ’ni ziyaret ediyoruz. İhtişamı karşısında bizleri büyüleyecek farklı bir atmosfere götürecek bu olağanüstü yapının ardından yine görkemine hayran kalacağımız başka bir yapı olan Adana’nın simgelerinden TAŞKÖPRÜ ’ye gidiyoruz. SEYHAN NEHRİ ’nin AKDENİZ ’e doğru olan uzun yolculuğunda bizler de onu yalnız bırakmıyor ve bu anların anılarımıza yansıması için fotoğraflarımızı çektikten sonra, Güneydoğu Anadolu’nun en büyük, Türkiye’nin 8.il ive Milli Mücadelemiz sırasında destan yazan “Gazi” ünvanlı şehrimiz GAZİANTEP ’e gidiyoruz. İlk durağımız Dünyanın en büyük Mozaik Müzelerinden birisi olan; Birecik Barajı suları altında kalan Zeugma Antik Kenti’nin muhteşem mozaiklerinin de sergilendiği, dünya standartlarında müze olma özelliği ile de ön plana çıkan GAZİANTEP ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ oluyor. Keyif dolu ziyaret sonrası bu kez Gaziantep’in sokaklarında keşfe çıkıyoruz. Nuri Paşa Cami, Karagöz Cami, Gümrük Hanı, Zincirli Bedesten, Alaüddevle Cami, Almacı Pazarı’nı görerek, müdavimlerini; şairlerin, yazarların ve düşünürlerin oluşturduğu, Antep Harbi’nden Tasavvuf Söyleşilerine kadar pek çok sohbete tanıklık eden Türkiye’nin en eski kahvehanelerinden ünlü TARİHİ TAHMİS KAHVESİ ’ne gidiyoruz. Baklavacılar ve fıstıkçıların eşlik ettiği sokaklar boyunca yürüyerek otelimize ulaşıyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama GAZİANTEP ‘deki otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Gaziantep’e güzel anılarla veda ederek, bu kez de Fırat’ın suları altındaki Saklı Cennetin Kayıp Kenti HALFETİ ’yi keşfe gidiyoruz. Sakin (CITTASLOW) Kentimizin, geçmişten günümüze olan hikâyesini; BİRECİK BARAJI ’nda yapacağımız tekne turumuz(ekstra) sırasında dinliyoruz.  Sular altında kalan evlerini, ağaçlarını hatta camilerini izlerken hep birlikte bir zamanların Halfeti'sini hayal ediyoruz. Öykünün sonunda “Fırat’ın suyundan, Halfeti’nin havasından ve toprağından ayırmayın beni diyen!” Dünyaca ünlü SİYAH GÜL ’ün yetiştiği topraklardan ayrılarak, Efsanevi Yediyamanlar ’ın kenti ADIYAMAN ’nın KAHTA ilçesine doğru yol alıyoruz. Ardından dileyen yolcularımızla (ekstra) bizi bekleyen minibüslerdeki yerlerimizi alarak muhteşem bir deneyime ortak olmak için hareket ediyoruz. Sonrasında ilk durağımız olan Antik Cabinas Çayı üzerinde kurulu CENDERE KÖPRÜSÜ ve KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ ’nde kısa fotoğraf molaları verdikten sonra, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki NEMRUT DAĞI ‘nın gizemli dünyasına olan yolculuğumuza başlatıyoruz. Yaklaşık 2150 mt yüksekliği ile Dünyanın en yüksek Açıkhava Müzesi ve 8.Harikası olan Nemrut Dağı’nda, 2000 yıldır güneşin doğuşu ve batışını, bu yükseklikten izleyen dev heykelleri görerek, güneşin dağı selamlamasına bizler de tanıklık ediyoruz. Antik dünyanın küçük ama inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği Krallığı KOMMAGANE ’nin sırlarla dolu dünyasına yaptığımız bu yolculuğun ardından Nemrut’a veda ediyor ve DİYARBAKIR için hareket ediyoruz. Uzun bir yolculuk ardından otelimize ulaşıyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama Diyarbakır ’daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Çin Seddi’nden sonra Dünyada korunagelmiş en uzun 2.yapı olan DİYARBAKIR SURLARI ’na ve şehre bizler de “Hoş bulduk !..” diyor ve kenti gezmeye başlıyoruz. 1572-1575 tarihinde, Vezirzade Hasan Paşa tarafından yaptırılan HASAN PAŞA HANI ‘na giderek sabah kahvelerimizi içtikten sonra, 639 yılında inşa edildiği tahmin edilen, tarihi ve ihtişamı ile büyüleyecek ULU CAMİ ’yi ziyaret ediyoruz. Ardından Ünlü Şairimiz CAHİT SITKI TARANCI MÜZESİ ’ne gidiyoruz. “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder !.. ” diyen Şairimizin doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği evi gördükten sonra, şarkılara konu olan MARDİN KAPI ’yı görüyor ve HEVSEL BAHÇELERİ ’ni selamlayarak, nazlı nazlı akan Dicle Nehri’nin üzerine kurulu ON GÖZLÜ KÖPRÜ ’ye gidiyoruz. Mervânoğulları zamanında 1064 - 65 yılında Ubeyd adlı bir mimara yaptırılan; adını da on tane gözden alan, buruk hikayesi ile hüzünlendiğimiz köprüde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Ardından başka bir hikayeye doğru yol alıyoruz. Mostar Köprüsü’nün ikizi sayılan MALABADİ KÖPRÜSÜ ’ne ulaşıyoruz. Batman Çayı üzerindeki tek kemerli köprüyü de fotoğraf karelerimize aldıktan sonra aracımıza tekrar geçiyor ve yönümüzü VAN KALESİ ‘ne çeviriyoruz. Bir zamanlar adına türküler yakılan BİTLİS ’i uzaklardan selamlayarak “Bitlis’te beş minare” nin hikayesini rehberimizden dinlerken yol almaya devam ediyoruz.  Ardından TATVAN la birlikte VAN GÖLÜ ’ne de merhaba diyoruz. Dünyanın en büyük sodalı, Türkiye'nin de en büyük gölünün bölge halkının DENİZ diye adlandırdığı gölümüzün güzel görüntülerinin eşliğinde VAN ’a doğru yol alıyoruz. Urartuların başkentinde ilk durağımız VAN KALESİ oluyor. Van ovasındaki doğu-batı doğrultusunda uzanan kaya kütlesi üzerine kurulu kalenin Urartu’dan Osmanlı’ya uzanan tarihsel gelişimini dinlerken, bir yanda uzanan VAN GÖLÜ ’nü diğer yanda uzanan şehri izliyoruz. VAN ’ın Kalesi’nin görkemi ile büyülenirken, Urartuların o dönemdeki mühendisliğine de hayran kalıyoruz. Bölgeye özgü desen, motif ve kök boyaların el ele verip görsel şölen sunduğu HALI ve KİLİMLERİ ’ni görüp, VAN EVİ ile hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra şirin ama bir o kadar da asil KEDİ ’lerini de görmeye gidiyoruz. KEDİEVİ ’nde alacağımız sunum ve keyifli anların ardından bu kez de ARUBANİ BEDESTEN ÇARŞISI’ na gidiyoruz. Urartulardan miras yaklaşık 3000 yıllık bir sanat olan SAVAT ‘ı yakından tanıyacağımız bir başka sunumun ardından alışveriş için serbest zaman kullanıyoruz. Daha sonra Van’daki otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz.  Geceleme VAN ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Edremit üzerinden GEVAŞ 'a giderek iskeleden tekneye (ekstra tekne ücreti) binerek, 25 dakikalık mavi yolculukla Van Gölü’nün en büyük adası AKDAMAR ADASI ’na ulaşıyoruz. Güzelliği dillere destan TAMAR ’ın, genç çobanla hüzünlü aşkının öyküsünün yazıldığı adada KUTSAL HAÇ  AKDAMAR KİLİSESİ ‘ni ziyaret ediyor ve adadan ayrılıyoruz. Ardından KUSKUN KIRAN TÜNELİ ‘nden geçerek TATVAN, BİTLİS üzerinden yolumuza devam ediyoruz. Petrol kuyuları ile bize göz kırpmaya başlayan BATMAN 'ı geçerek, Dicle Nehri’nin iki yakasını ayırdığı, Süryanice “KİFOS”, Osmanlıca “KAYALAR VE MAĞARALAR KENTİ” anlamındaki “HISN-I KEYFA” ya yani günümüzün HASANKEYF ’ine gidiyoruz. Ilısu Barajı’nın güzel görüntülerinin eşliğinde yeni Hasankeyf’i keşfe çıkıyoruz. Arkeo Park Kültür Alanı içerisinde yer alan ZEYNEL BEY TÜRBESİ ‘ni yeni yerinde ziyaret ediyor ve diğer yapılar hakkında bilgi alıyoruz. Yöresel Hasankeyf Hilve Kahvelerimizi de içtikten sonra MİDYAT için yol alıyoruz.Film platolarının gözde mekânı MİDYAT ’a ulaşıyoruz. “Sokaklarında yürümezseniz Midyat’ı anlayamazsınız !..” diyor ve DEVLET KONUKEVİ ’ne gidiyoruz. Dileyen yolcularımız burada; yakın zamanda çekilen “Sıla” filmiyle ününe ün katan konağı ziyaret edebilir, dileyen yolcularımız da gümüş alışverişi yapabilirler. Ardından Mardin’e doğru yola çıkıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Mardin ’deki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra Taşların Dile Geldiği Güneş’in Ülkesi MARDİN ‘i gezmeye başlıyoruz. Kente ulaştığımızda pek çok modacının gözde defile mekânı olarak seçtiği KASIMİYE MEDRESESİ ’ne gidiyoruz. Bir zamanların çok önemli eğitim merkezlerinden birisi olan medresenin, hüzünlü hikayesinin eşlik ettiği tasavvuf öğretisinin en güzel örneğine ev sahipliği yapan mekânı ziyaretimizin ardından öğle yemeğine gidiyoruz. Yöreye özgü lezzetlerin de tadına bakma fırsatı bulurken enerjimizi topluyor ve 1.Caddedeki yürüyüşümüze başlıyoruz. Yapacağımız panoramik yürüyüşümüz sırasında; ŞEYH ÇABUK CAMİİ ’ni, ESKİ SÜRYANİ KATOLİK PATRİKHANE BİNASI ’nı, CUMHURİYET MEYDANI ’nı, Mardin evlerini ve sokaklarını, çarşılarını, pasajlarını görerek ULU CAMİ ’ye gidiyor ve ziyaret ediyoruz. Dönüşümüzü 1. Cadde üzerinde gerçekleştirirken KASIM TUĞMANER CAMİ, TUĞHAN, ŞAHKULUBEY KONAĞI ’nı görerek merkezden ayrılıyor ve DEYRULZAFARAN MANASTIRI ’na gidiyoruz. Muhteşem mimarisi ile Süryani Kilisesi’nin önemli merkezi olan manastırı ziyaret ederken, Süryanileri de yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Keyifli ziyaret sonrası günümüzden yaklaşık 12.000 yıl öncesine gidiyoruz. GÖBEKLİTEPE ’nin heyecan veren, bilinen ve bilinmeyenlerine doğru zaman tünelinde birlikte yolculuk yapıyoruz. İnsanoğlu ’nun gözlerini ilk kez dünyaya açtığı tahmin edilen ve Dünya’nın İlk Tapınağı olan, Dünya’nın nefesini tutarak gelişmelerini izlediği bu noktadaki ziyaretimizin ardından bu kez de ŞANLI Şehrimiz URFA ‘ya ulaşıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Ardından hazırlandıktan sonra (ekstra) dileyen misafirlerimiz ile Ariflerin söze geldiği, çırakların dize geldiği, şiirlerin saza geldiği yöresel restaurantımızda SIRA GECESİ ’ne gidiyoruz. (Bu akşam otelde yemek almıyoruz, SIRA GECESİ tercih etmeyen misafirlerimiz ise URFA ‘nın geleneksel mutfaklarının, kebaplarının tadına bakma fırsatı yakalayabilirler.)  Akşam yemeğimizi müzik eşliğinde keyifli bir biçimde tamamladıktan sonra, otelimize dönüyoruz. Konaklama ŞANLIURFA ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra BALIKLI GÖL (Aynzeliha ve Halil-ür Rahman Gölleri), RIZVANİYE CAMİ (Zulümiye Cami), MEVLİD İ HALİL KÜLLİYESİ VE HZ. İBRAHİM MAĞARASI, HALİ-ÜR RAHMAN CAMİ ziyaret ediyoruz. Sonrasında Tevrat`ta Hârân olarak, İncil’de aynı adla anılan bir kent olarak geçen, İslam tarihçilerinin ise kentin kuruluşunu Nuh Peygamberin torunlarından Kaynana veya İbrahim Peygamberin kardeşi Aran`a (Haran) bağladıkları adını sıcak havasından alan HARRAN ’a gidiyoruz. Bölgenin iklim ve doğasıyla uyumlu, kendine özgü HARRAN EVLERİ ’ni ziyaret ederken, HARRAN KALESİ ’ni, SURLAR’ ını ve tarihin en eski İSLAM ÜNİVERSİTESİ ’ni görerek ziyaretimizi tamamlıyor ve bir başka masala doğru yola çıkıyoruz. Doğu’nun bakir doğası ve Mezopotamya’nın gizemli dünyasına veda ederek, Masallar diyarı Peri Bacalarının ev sahibi KAPADOKYA için hareket ediyoruz. Yolumuz üzerinde öğle yemeğimizi GAZİANTEP ’de özgün lezzetlerin son kez tadına bakma fırsatı yakaladıktan sonra kısa molalar ile ÜRGÜP ‘e ulaşıyoruz. Otelimize yerleşiyoruz.

Önemli Not: Yol durumuna bağlı olarak akşam yemeğine otelde yetişirsek akşam yemeğini otelde alabiliriz. Ancak akşam yemeği saatini otele yetişemez isek dışarıda alınacaktır. Böyle bir durumda akşam yemeği ( ekstra ) olacaktır.

*** Gün doğumunu ihtişamıyla seyretmek için yapacağımız BALON TURU (ekstra) na katılacak konuklarımız ile erken kalkıyor ve otelimizden ayrılıyoruz. *** (Hava şartları uygun olduğu takdirde gerçekleşmektedir.) Bu muazzam deneyimin ardından otelimize dönüyor ve sabah kahvaltımızı otelimizde alıyoruz. Ardından aracımıza geçerek bölgenin en çok ziyaret edilen noktası ÜÇ GÜZELLER ’e gidiyoruz. Fotoğraflarımızı çektikten sonra ise dileyen misafirlerimiz ile ATV TURU ’na çıkıyoruz. Vadinin gizemli noktalarını rehberimiz eşliğinde atv ile gezdikten sonra aracımıza geçerek ONYX ATÖLYESİ ’ne gidiyoruz. Bölgeye özgü taşların işlevlerini anlatan sunumun ardından alışveriş için serbest zaman kullanıyoruz. Sonrasında ZELVE VADİSİ ’ni geçiyor ve DERVENT VADİSİ (Hayal Vadisi/Develi) de fotoğraf molası veriyoruz. Büyük resimdeki ayrıntıları hayal ederek gözlerimizde canlandırıyor ve ÇANAK ÇÖMLEK ATÖLYESİ ’ne gidiyoruz. Kızılırmak’ın getirdiği suyun hayat verdiği özel kilin, ustasının elinde hayat bulup muhteşem eserlere dönüştüğü sunumun ardından alışveriş için serbest zaman kullanıyoruz. Ardından Peribacası oluşumlarının en güzel örneklerinin görsel şölen düzenlediği vadilere giriş yapıyoruz. AZİZ SIMEON gibi önemli azizlere ev sahipliği yapan ismini bir zamanların bağlarından alan PAŞABAĞLARI ’na gidiyoruz. Ardından aşağıdan UÇHİSAR KALESİ ni görüntüleme fırsatı bulacağımız fotoğraf molamız sonrası FIRIN ’a gidiyoruz. Bölgeye özgü kabak çekirdeği ve kayısı ürünleri gibi özel ürünlerin satıldığı alışveriş molamızın ardından PERİBACASI isminin verilmesine sebep olan efsaneyi rehberimizden dinlerken GÜVERCİNLİK VADİSİ ’ne doğru yol alıyoruz. Bir zamanların insanlara yardım eden perilerinin nasıl güvercinlere dönüştüğünü hayal ederken, sosyal medyanın ünlü nazar boncuğu ağacı ile fotoğraf çektiriyoruz. Ve sıra öğle yemeğine geldi diyor ve Avanos’a doğru yol alıyoruz. Kaya oyma mağarada yöreye özgü lezzetlerin de tadına bakabileceğimiz güzel bir yemeğin ardından bölgeye veda ediyor ve turumuzu da bu şekilde sonlandırmış oluyoruz. Güzel İzmir’imize doğru biriktirdiğimiz anılarla yol alıyoruz.