Tunceli & Munzur & Kemaliye & Darende & Elâzığ

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Keban Barajı’na ev sahipliği yapan KEBAN ’a doğru hareket ediyoruz.  1965 yılında yapımına başlanan 1974 ve 1984 de devreye giren tribünleriyle KEBAN BARAJI adını artık sık duymasak da Cumhuriyetimizin ilk rüyalarından birisi olma özelliğini her zaman koruyacaktır. Baraj Gölü üzerinde dünyanın en genç doğal şelalelerinden birisi olan ve ismini de çırçır böceklerinden alan ÇIRÇIR ŞELALESİ ‘nde kahve molası verdikten sonra SEYİR TERASI ’nda barajı görüntüleme fırsatı yakalıyoruz. Ardından 577 yılında Arap Hatem Tai tarafından fethedilen ilçenin adını buradan aldığı tahmin edilen ARAPGİR ‘e gidiyoruz.  Konakları, bağları ve reyhan tarlaları ile büyülü bir atmosfere sahip ilçede MİLLET HANI ‘nda mola veriyoruz. Kesme taştan, avlulu 1850 yılında yapıldığı tahmin edilen Han’dan sonra tekrar araçtaki yerimizi alıyor ve ONAR KÖYÜ ’ne gidiyoruz. Şeyh Hasan Onar tarafından yaklaşık 800 yıl önce yapılan cem evi nde kültürü dinleme fırsatı buluyoruz. Sonrasında bölgeye katkıları ile efsaneleşen VALİ RECEP YAZICIOĞLU ’nun adıyla anılan KÖPRÜSÜ ’yü ve hikayesini dinliyoruz. Ardından Alevi Kültürü ve inancını bu kez de OCAK KÖYÜ ’ndeki dedelerden dinliyoruz. Tarihi ve turistik değerlere sahip; dik bir yamaçta, bahçeler arasında havası ve suyunun temizliği ile dikkat çeken bölgenin ilk ve tek müzesi olan ALİ GÜRER MÜZESİ ’ni gezdikten sonra eski ismiyle Eğin; yeni ismiyle KEMALİYE ’ye doğru yola çıkıyoruz. Doğası, kültürü ve evleriyle, sevda, hasret ve gurbet kokan türküleriyle, taş işçiliğinin benzersiz örnekleri ve mühendislik harikası köprüleri ile güzel ve keyifli anılar biriktirtecek olan KEMALİYE ’ye vardığımızda otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama Kemaliye’deki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Anadolu’daki Türk konut mimarisinin gerçek bir temsilcisi olarak kabul edilen evlerin bulunduğu SIRAKONAKLAR KÖYÜ ’ne gidiyor ve yürüyüşümüze başlıyoruz. Ahmet Kutsi Tecer ’in “Orda bir köy var uzakta “şiirine ilham kaynağı ve doğduğu köy olan, APÇAĞA KÖYÜ ’ne gidiyoruz. Kültür Bakanlığı tarafından, tarihi dokusu bozulmadan günümüze kadar ulaştığı için ödüle layık görülen köyün ardından “Ta Tu Ta” (Tarım, Turizm, Takas) Projesi üyesi olan ekolojik tarım çiftliklerinden birine gidiyoruz. (“Ta Tu Ta”, Buğday Derneği tarafından yürütülen “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” projesinin kısa adı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan bu çiftliklerde isterseniz gidip gönüllü olarak çalışabiliyorsunuz. Çalışma karşılığında gönüllünün konaklama ve yemek ihtiyaçları çiftlik tarafından karşılanıyor. Ya da “Ben çalışamam ama oradaki hayatı görmek istiyorum!” diyorsanız, ücretli olarak çalışabilirsiniz. Sonrasında Kemaliye’yi bir kez de tepeden izlemek için bizi bekleyen aracımıza geçiyor ve hareket ediyoruz. Her bir kapı tokmağı seyirlik olan evlerin arasından yukarıya doğru çıkıyor, arada dut ve pekmezin dövülerek yapıldığı lök (dövmeç) ile dut, beşateş, oricik, pekmez ve bal gibi şifalı ürünlerin satışının yapıldığı LÖKHANE ’de mola veriyoruz. Manili Yola çıkıyor, tüm o hasret ve sevda dolu manileri okuduktan sonra aşağıya doğru yürüyüşümüze devam ediyoruz. KADI ŞELALESİ, ORTA CAMİ, TAŞDİBİ CAMİ ve evlerini görüntülediğimiz Güzel Kemaliye’ye veda etmeden önce Türkiye'nin ilk doğa tarihi müzesi olma özelliğini taşıyan PROF. DR. ALİ DEMİRSOY DOĞA TARİHİ MÜZESİ ’ne gidiyoruz. Başta Kemaliye olmak üzere Erzincan'dan ve yurt genelinden canlı ve mineral türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyalin sergilendiği müzeyi hayranlıkla ziyaret ediyoruz. Sonrasında hiç unutamayacağınız bir deneyime imza atmak üzere yola çıkıyoruz. Fırat’ın kolu olan Karasu üzerinde bulunan, dünyanın ikinci büyük kanyonu, FIRAT ’ın gizli cenneti KARANLIK KANYON KARANLIK KANYON ’da tekne turuna çıkıyoruz. Doğanın sunduğu bu olağanüstü güzelliklerle büyülendikten sonra ZİPLİNE ile adrenalin dolu dakikalara imza atıyoruz. Ardından 1870’li yıllarda gündeme gelen ancak 2002 yılında açılan o meşhur TAŞYOL ’u da görüyor ve minik de bir yürüyüş yapıyoruz. Sonrasında KEMALİYE ’den ayrılarak ERZİNCAN ’a doğru yol alıyoruz. Selçuklular zamanının “Erzingan” ından maalesef deprem sebebiyle kalıntı kalmasa da şimdiki Erzincan’ımız da özellikle şehir hayatı ile Doğu Anadolu’nun güzel vilayetlerinden birisi olma özelliğini hiç kaybetmedi. Geçmişten günümüze en önemli mesleklerinden birisi olan bakırcılığı tanıma fırsatını BAKIRCILAR ÇARŞISI ’nda buluyoruz. Burada alışveriş yapmak için serbest zaman kullandıktan sonra Erzincan’ın sembolü SAAT KULESİ ’nde hatıra fotoğrafı çekiyoruz. Sonrasında aracımıza geçerek otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama ERZİNCAN ’daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra PÜLÜMÜR VADİSİ ’ne doğru yol alıyoruz. Kutu Deresi üzerine kurulu plajları ile ünlü bölgede kahve molası verdikten sonra OVACIK ’a doğru yol alıyoruz. Yaban hayatı, suyun hayat verdiği doğa karşısında büyüleniyoruz. Türkiye’de pek çok konuya öncülük yapmış ilçemiz olan OVACIK da MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI ’na ulaşıyoruz. Çok sayıda endemik bitkiye ve zengin floraya ve 42.674 hektar alana sahip, Doğu Anadolu Bölgesi’ nin Tunceli sınırları içerisinde yer alan, 1971 yılında milli park ilan edilen MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI’ nda MUNZUR GÖZELERİ ’ni görüyoruz. Turumuzun en etkileyici ziyaret noktalarından birisi olan, bakir doğanın sunduğu olağanüstü güzelliklere veda ederek TUNCELİ merkeze ulaşıyoruz. Kısa bir mola sonrası “Kuş Kanadı” ndan adını alan ilçemiz PERTEK ’e için hareket ediyoruz. Feribotla barajı geçtikten sonra panoramik olarak PERTEK KALESİ ’ni albümüz için görüntülüyoruz. Böylece turun sonuna geliyoruz. Hep hikayelerden dinlediğimiz, televizyonlardan izlediğimiz ya da türkülerden duyduğumuz yerleri anılarımıza katıp Elazığ Havalimanı’na gidiyoruz. PEGASUS HAVA YOLLARI kontuarlarından check-in ve bagaj işlemlerimizi gerçekleştirerek, PEGASUS HAVA YOLLARI ’na ait PC3111 sefer sayılı 17.50 uçuşu ile İzmir’e olan uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Saat 19:45 de İzmir’e ulaşarak, bir başka seyahatimizde buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.