1 Gün: 1.Gece: Yolcu Duraklardan Alınış / Saklıkent Kanyonu - Kaputaş Plajı - Kaş - Demre - Finike - Olympos - Yanartaş (Çıralı)1.Gece: Yolcu Duraklardan Alınış
Akşam Saat: 23.30’de GİRNE BULVARI (Acenta Önü), 23.45’de MAVİŞEHİR (Ege Park AVM Önü), 23.50’da BOSTANLI (İskele Önü Durakları), 23.55’de YUNUSLAR (Karşıyaka Yunuslar Önü), 00.00’da KARŞIYAKA (Anıt Önü), 00.15’de LOZAN (Atatürk Lisesi Önü), 00.30’da ÜÇYOL (Şehirlerarası Otobüs Ofisleri Önü)’den siz değerli konuklarımızı aldıktan sonra yolculuğumuz başlıyor.
Lütfen Alınış Saatlerine Dikkat ediniz. 00.00 ‘dan son gün dönmekte olup tarih +1 Olmaktadır.
1.Gün: Saklıkent Kanyonu – Kaputaş Plajı – Kaş – Demre – Finike – Olympos – Kemer Gezisi
Siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra, gecenin derin maviliğinde; Akdeniz’in eşsiz maviliğine doğru yol almaya başlıyoruz. Yolda vereceğimiz gerekli molalar ile Aydın, Muğla, Fethiye üzerinden SAKLIKENT MİLLİ PARKI ’na ulaşıyoruz. Suyun kanyondaki akışının getirdiği o muazzam sesin eşliğinde, kahvaltımızı aldıktan sonra yürüyüşümüze başlıyoruz. Sabahın erken saatlerinin getirdiği sessizliğin, doğanın sesini dinlememize yardım edişinin mutluluğunu yaşadıktan sonra, aynı güzelliği yakalamak için aracımıza geçerek, dünyaca ünlü KAPUTAŞ PLAJI ’na gidiyoruz. Yer altından akan suyun, deniz kıyısındaki kumlar arasından süzülmesiyle, turkuaz renge bürünen serin sularında yüzmek ve anılarımızı fotoğraf karelerine sığdırmak için kullanacağımız serbest zamanın ardından tekrar araçtaki yerimizi alarak, bu kez antik liman kenti Antiphellos’un üzerine kurulu KAŞ ‘a hareket ediyoruz. Teke Yarımadası’nın tam ortasında 70 km lik denize kıyısı ile küçük ama şirin çarşısıyla Kaş’ta, kısa bir gezinti yapıyoruz. Şehrin ortasında kalan; gelen her ziyaretçisini, hiç beklemediği anda karşısına çıkarak şaşırtan Kral Lahdi ile geçmişe uzanırken, begonvillerin süslediği eski Rum evleri, Uzun Çarşısı ve limanını görerek Kaş’a veda ediyoruz. Patara’da dünyaya gelen ve Myra’da hayata gözlerini yuman Aziz Nikolaos diğer adıyla NOEL BABA ’yı anmak için, antik çağın önemli kenti DEMRE (Myra)’ya gidiyoruz. Sonrasında seraların güzel görüntülerinin eşliğinde, kıvrım kıvrım yollarında yolculuğumuza devam ediyoruz. Portakalın başka bir lezzetle dünyaya gelip hayat bulduğu FİNİKE ’yi geçerek, OLYMPOS ’a ulaşıyoruz. Otelimize yerleşip, akşam yemeğimizi aldıktan sonra, belirlenen saatte otobüsteki yerimizi alarak dileyen yolcularımızla KEMER ’e (ekstra) gidiyoruz. Yöre halkının kendilerini sellerden korumak için, dağların eteklerine 23 km uzunluğunda ördükleri taş duvarının, bugünün ünlü KEMER ’inin ismi oluşunu dinliyoruz rehberimizden. Dağ, orman ve denizin buluştuğu; dalgaların ağaçlara uzandığı Kemer’in gece hayatının haklı ününü yakından tanıma fırsatı yakalıyoruz. Gün boyu kavurucu sıcaktan nefes alamayan Kemer, gece olduğunda tüm günün hareketsizliğinin acısını çıkartırcasına eğlenir. Modern cadde ve binalarına, ışıkların da eşlik etmesiyle dünyaca ünlü birçok kente taş çıkaran görüntüsüyle Kemer bir başkadır yaz akşamları. Keyifle geçireceğimiz saatlerin ardından, rehberimizin belirleyeceği saatte aracımızda buluşarak otelimize dönüyor ve konaklıyoruz.
2 Gün: Adrasan Limanı – Liman Koyu – Fener Koyu-Kamışlı Koyu – Hacivat Burnu- Benekli Koyu – Ağlayan Mağara – Karataş Koyu – Büyük Kelleci – Küçük KelleciSabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, SULUADA TEKNE TURU (ekstra) için hareket ediyoruz. Adını “Ana Tanrıça Ülkesi” anlamına gelen “Adrasos” tan alan Adrasan ’a ulaşıyoruz. Markiz Dağına dayadığı sırtı, karadan denize esen rüzgarlarının getirdiği serinliği ve sularının güzelliği ile gönüllere taht kuran Adrasan ’ın, Liman’ından, bizi bekleyen teknemizle, SULUADA ’ya doğru hareket ediyoruz. Limandan hareket ettikten sonra sırasıyla; koyları geçmeye başlayacağız. LİMAN KOYU, FENER KOYU, KAMIŞLI KOYU, HACİVAT BURNU, BENEKLİ KOYU, AĞLAYAN MAĞARA, KARATAŞ KOYU, BÜYÜK KELLECİ VE KÜÇÜK KELLECİ KOYU görerek, muhteşem manzaralara şahitlik ettiğimiz dakikalar geçiyoruz. Suluaya adını; Adrasan ve Gelidonya Burnu arasında, şifalı olduğuna inanılan tatlı su kaynağı ismini veriyor. Antik çağın Krumbusa’sı muhteşem kumsalı ve turkuaz rengi denizi ile Maldivleri aratmayan duruşuyla bizleri ağırlıyor. Denize sırt üstü uzanmış insanın yüzünü andıran, bir zamanlar gemilerin su ikmalini sağlayan, martıları, balıkları, turkuaz rengi denizi ile büyülü bir gün geçirtiyor bizlere. Her iki plajında da yüzme molası veriyor ve teknede öğle yemeğimizi alıyoruz. Sonrasında dönüşe geçiyor ve koylarda vereceğimiz yüzme molalarının ardından tekrar Adrasan ’a dönüyor ve bizi bekleyen aracımıza geçiyoruz. Sonrasında otelimize ulaşarak, akşam yemeğimizi alıyor ve bu kez de hem eğlenmek hem de yüzmek için çıkıyoruz. Gündüzünün güzelliğine itiraz etmediğimiz Adrasan ’ın, gecesini keşif için dileyen konuklarımızla MEHTAP TURU ’na (ekstra) çıkıyoruz. Gün boyu yorulan denizin dinginliğine eşlik eden yıldızların, görsel şölenine şahitlik ederken, müzikle coşuyor ve eğleniyoruz. Sonrasında tekrar otobüsümüze dönerek otelimize ulaşıyoruz. Konaklama otelimizde.
3 Gün: Olympos Antik Kenti – Olympos Plajı – Yanartaş (Çıralı) ( Tüm Gün Yüzme Molaları )Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip önemli kentimiz OLYMPOS ANTİK KENTİ ’ni ziyaret ederek, güne başlıyoruz. ÇIRALI ’daki “Hephaistos” kültüyle ün kazanarak, önemli dini bir merkez haline gelen kentin günümüze ulaşan; Roma Dönemi Tiyatrosu, Bazilika ve Hamam yapısını görüyoruz. Ardından “Yüzme Zamanı!..” diyor ve Olympos Plajı’na gidiyoruz. Suları ile buluştuğumuz muhteşem saatlerin ardından otele dönüyor ve akşam için hazırlık yapmaya başlıyoruz. Olympos’un sönmeyen ateşini görmek için, YANARTAŞ ‘a (ekstra) gidiyoruz. Efsanesini rehberimizden dinledikten sonra, alevlerin ardında geçmişe yaptığımız yolculuğumuzu ve bugünü tamamlıyoruz. Konaklama otelimizde.
4 Gün: Phaselis Antik Kenti – Tahtalı Dağı Teleferik – Ulupınar – İzmirSabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra otelimizden ayrılarak, M.Ö.690 yılında kurulan PHASELIS ANTİK KENTİ ’ni ziyaret etmek için yola çıkıyoruz. Limanları, Agorası, Su Kemerleri ve her şeyden önce muhteşem doğasıyla büyülendiğimiz kenti ziyaretimizin ardından serbest zaman kullanıyoruz. Dileyen misafirlerimiz bu süreyi yüzme molası olarak da değerlendirebilirler. Ardından Dünyanın 2., Avrupa’nın en uzun teleferiği olan Beydağları ’nın TAHTALI DAĞI üzerindeki OLYMPOS TELEFERİK ile çok farklı, bir o kadar da güzel bir deneyime imza atmak için yola çıkıyoruz. Dünyanın denize yakın en yüksek dağ zirvesine, sedir ve çamların üzerinden geçerek kuş misali uçuyoruz. Phaselis, Olympos Antik Kentleri, Üç Adalar, Antalya ve Kemer’in muhteşem manzaralarının eşlik ettiği, bu deneyimin ardından aracımıza dönerek, ULUPINAR ALABALIK Tesisleri’ne gidiyor ve yemeğimizi alıyoruz. Phaselis’in kuruluş efsanesinde; yöre halkına mısır veya kurutulmuş balık önerisine, “Balık” diye cevap veren Phaselis halkının yolundan giderek aldığımız yemeğimizin, damağımızda bıraktığı o güzel tatlar, biriktirdiğimiz fotoğraf ve hafızalarımızdaki anılarla İzmir yolculuğuna başlıyoruz. Mavinin, yeşilin hafızalarımızda bıraktığı yüzlerce fotoğrafı anılarımıza kaydederek akşam geç saatlerde İzmir ‘de oluyoruz. Bir başka tatilinizde tekrar görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz. İyi ki bizimleydiniz…