1 Gün: Güzelköy – Pınarbaşı – Gökova Seyir Tepesi- Akyaka – Azmak Tekne Turu – Aşıklar Yolu – Sedir Adası – Lacivert Koy – Kedrai – Kleopatra Plajı – FethiyeSabah Saat: 05.30’da GİRNE BULVARI (Acenta Önü), 05.45 ’de MAVİŞEHİR (Ege Park AVM Önü), 06.00’da BOSTANLI (İskele Önü Durakları), 06.10 ’de YUNUSLAR (Karşıyaka Yunuslar Önü), 06.20’da KARŞIYAKA (Anıt Önü), 06.45 ’de LOZAN (Atatürk Lisesi Önü), 07.00 ’da ÜÇYOL (Şehirlerarası Otobüs Ofisleri Önü)’den yolcularımızı aldıktan sonra Muğla ‘ya doğru hareket ediyoruz. Yolumuz üzerindeki tesiste (ekstra) olarak alacağımız kahvaltı molası sonrası, sevilen dizi film “Güzel Köylü” ‘ün çekimlerinin de yapıldığı köylerden birisi olan BOZÜYÜK ’e gidiyoruz. Sokaklarında geziyor, evlerini görüyor ve anlarımızı fotoğraflarımızda ölümsüzleştirirken, PINARBAŞI ’nın güzelliğine hayran kalıyoruz. Bir filmin hikayesinde verdiğimiz bu kısa molanın ardından tekrar yola çıkıyor ve GÖKOVA KÖRFEZİ ’ne ulaşıyoruz. SAKAR TEPE ’den Gökova Körfezi’nin o muhteşem görüntüsünü hafızalarımıza kaydettikten sonra, AKYAKA ’ya inerek, Azmak kenarında keyifli bir öğle yemeği alıyoruz. Daha sonra doğal bir akvaryumu andıran Azmak’ta ağaçlar ve sazlıklar arasından tekne ile süzülerek keyifli bir tur yapıyoruz. Son olarak Ağa Han mimarlık ödülü alan Ula ’lı Ressam ve Sanatçı Nail ÇAKIRHAN ’ın Akyaka’ya yansıttığı eserlerini gördükten sonra, AŞIKLAR YOLU ’nda fotoğraf molası verdikten sonra yönümüzü ÇAMLIK İSKELESİ ’ne çeviriyoruz. Antik çağdaki ada ve çevresi sedir ağaçlarıyla kaplı olduğu için önceleri Kedrae / Cedrae olarak anılan şimdiki popüler ismiyle SEDİR ADASI ’na gitmek için bizi bekleyen teknemize (esktra) geçiyoruz. Kleopatra’nın burada yüzdüğü, Antonius ’un Mısır’dan gemilerle kum getirdiğine inanılan efsanesinden, KEDRAİ Antik Kenti’nin ev sahiplerine doğru tarihin derinliklerine inerken, doğanın sunduklarına hayran oluyoruz. Poseidon ’un evi LACİVERT KOY ’da yüzme molası verdikten sonra, kumların gizemini keşfedeceğimiz KLEOPATRA PLAJI ‘nda alacağımız serbest zamanla turumuzu sonlandırarak aracımıza dönüyoruz. Işık Yurdu İnsanları Likyalıların Telmessos ’u, Romalıların Uzak Diyar’ı, 1913 yılında uçağı düşürülerek şehit olan Fethi Bey’in isminin verildiği güzel ilçemiz FETHİYE için yol alıyoruz. Otelimize yerleşerek akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama otelimizde.
2 Gün: Saklıkent – Kaş – Kekova – Paspatur Çarşısı – Kordon – FethiyeSabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, bugün otelden erken saatlerde ayrılıyoruz. Ülkemizin en ünlü kanyonlarından biri olma özelliği taşıyan SAKLIKENT KANYONU ‘na gidiyoruz. Buz gibi suların ve eşsiz manzaraların arasında kanyonda keyifli bir yürüyüş yapıyoruz. Buradaki turumuzun sonunda deniz manzaraları eşliğinde turkuaz rengi suların görüntüleri arasında KAPUTAJ PLAJI ‘nı görerek, KAŞ ‘da mola veriyoruz. Kahvelerimizi Meis Adası ‘na karşı yudumladıktan sonra, doğa ve kültürün bir arada harmanlandığı KEKOVA ‘nın olağanüstü, gözle görülür güzelliklerinin peşine düşüyoruz. ÜÇAĞIZ ‘dan teknelerle tura çıkma imkanı buluyoruz. (EKSTRA TEKNE TURU) KEKOVA TEKNE TURU ‘nda göreceğimiz yerler; BATIK ŞEHİR, KORSANLAR ADASI, GÖK KAYALAR koylarını kısa molalar vererek geziyoruz. Yüzme molaları ve keyifli tekne yolculuğu sonrasında bindiğimiz noktada tekneden iniyoruz. Tur aracımızdaki yerimizi aldıktan sonra FETHİYE ‘nin özgün çarşısı PASPATUR ÇARŞISI ’na gidiyoruz. Cumbalı evleri, rengarenk hediyelik eşyaları, otantik havasıyla büyüleyici atmosferine konuk oluyoruz. Dileyen yolcularımız MARİNA ’da oturup akşam çayını yudumlayabilir, ya da KORDON ’da yürüyüş yapabilir. Buluşma saatimizde aracımıza geçerek otelimize geri dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama FETHİYE ‘deki otelimizde.
3 Gün: Kayaköy – Ölüdeniz – Mavi Mağara- Kelebekler Vadisi – St. Nicholas Adası – Akvaryum Koyu – Soğuk Su Koyu – Deve Plajı – FethiyeSabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Likyalıların TEKE YARIMADASI ’nda kurduğu bir başka kent Karymlassos yani KAYAKÖY ’e gidiyoruz. Sonraki ev sahipleri Rumların LEVİSSİ, Osmanlı’nın KAYIKÖYÜ, şimdilerde terk edildiği için HAYALET KÖY olarak anılan KAYAKÖY ’ü ziyaretimizin ardından bir efsaneye doğru yol alıyoruz. “Eski çağlarda Fethiye'den geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın genç ve yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız 'ı görmüş.” Diye başlayan hikayenin devamını birlikte keşfe çıkıyoruz. Dünyaca ünlü ÖLÜDENİZ de bizi bekleyen teknemize (EKSTRA TEKNE TURU) geçiyoruz. Temiz ve berrak sularına hayran kalacağımız MAVİ MAĞARA ’daki yüzme molamızla turumuza başlıyoruz. Ardından yaklaşık 80 tür kelebeğin yaşadığı M.Ö. 4.yüzyıla uzanan geçmişinin gizemine doğru yapacağımız yolculuk için KELEBEKLER VADİSİ ’ne gidiyoruz. Güzel kareler yakalama imkanı yakalayacağımız bu ziyaret sonrası batık bir şehir olan ST. NİCHOLAS ADASI ’na gidiyoruz. Zirvedeki kilisenin tarihçesini rehberimizden dinledikten sonraki durağımız AKVARYUM KOYU oluyor. Masmavi ve serin suları ile üne kavuşan koyumuz sonrası buz gibi sularından ismini alan SOĞUK SU KOYU ’na gidiyoruz. DEVE PLAJI ise son noktamız oluyor. Otelimiz için dönüşe geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
4 Gün: Köyceğiz Gölü – Milas – Uyku Vadisi – Gökçeler Kanyonu – İncirli Mağarası – Iasos Antik Kenti – Bafa Gölü – Heraklia ( Kapıkırı )Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, sığla ağaçlarının renk kattığı; şurada “bir minik “köy” ceğiz varmış!” dedirtecek kadar şirin, KÖYCEĞİZ ’de gölün kenarında kısa bir kahve molası veriyoruz. Ardından adını rüzgarlar tanrısı Ailos'un soyundan gelen Mylasa’dan alan MİLAS ’ın çağrısına kulak vererek, panoramik bir şehir turu yapıyoruz. Sırasıyla; FİRUZ BEY CAMİ ve MEDRESESİ, BELEN ve AĞA CAMİ, MİLAS EVLERİ ve BALTALI KAPI ’yı görerek, UYKU VADİSİ ’ne gidiyoruz. Rivayete göre; kolluk kuvvetlerinden kaçarken, uykuya dalan haydutlara sorduklarında bile, “Bu cennete gelip de tatlı bir uykuya dalmamak ne mümkün!” dedikleri vadide, belki bunu denemeyeceğiz ama ruhumuzu dinlendireceğimiz kesin. İlk durağımız; sarkıt ve dikitleriyle büyülendiğimiz İNCİRLİ MAĞARA (GÖKÇELER MAĞARASI). Ardından ev sahibi GÖKÇELER KANYONU ‘nun suya eşlik eden kuş seslerine kaptırıp, ağaçların arasında doğanın sesini dinliyoruz. Anılarımıza fotoğraf hediye etmek için bizi bekleyen ŞELALE ve DEĞİRMEN ‘nin ardından bizi çağıran bir başka kentimiz; IASOS ANTİK KENTİ için hareket ediyoruz. Strabon ’un balığa düşkün olarak nitelendirdiği (hiç de haksız sayılmaz bu konuda) İASOS’ luların kentine gitmek için yol alıyoruz. BALIK PAZARI, TİYATRO, NECROPOLIS, SURLAR ’ı ve hikayeleri ile görmeden geçmeyin diyen kente veda ederek, BAFA GÖLÜ için hareket ediyoruz. Bir zamanlar LATMOS Körfezi’nin bir parçasıyken, Büyük Menderes’in çalışkanlık ve azimle getirdiği topraklar sebebiyle denize veda ederek, ayrılan gölümüzün hikayesini dinleyerek yol alıyoruz. Beşparmak Dağları’nın ve Bafa’nın dingin sessizliğinde huzur bulurken, keyifle yemeğimizi alıyoruz. Bölgenin lezzetlerini tatma fırsatı yakaladığımız bu güzel yemeğin ardından bir zamanların LATMOS Kenti’nden HERAKLİA Kenti ’ne ulaşıyoruz. Zamanın içindeki tarih yolculuğumuzu, günümüzün şirin KAPIKIRI ’sına konuk olarak sürdürüyoruz. Yıllardır zeytin vermekten yorulmayan anıt ağaçlarından, orkidelerine doğasının zenginliğe eklenen tarihi ile anın tadını çıkarıyoruz. ATHENA TAPINAĞI, TİYATRO, AGORA, BOULEUTERION, BİZANS KALESİ, ENDEMİYON KUTSAL ALANI, NYMPHAIONİ, BİZANS KALESİ ve ŞEHİR SURLARI’ nı görerek bilgi aldıktan sonra İzmir’e doğru yol alıyoruz. Doğasıyla büyülendiğimiz tarih ve kültürü ile haz duyduğumuz turumuzu sonlandırarak İZMİR ’e ulaşıyoruz. Başka yolculuklarda yeni anılar biriktirmek dileği ile vedalaşıyoruz.