Promosyon MARMARİS & DATÇA

Sabah Saat: 07.00’de GİRNE BULVARI (Acenta Önü), 07.15’de MAVİŞEHİR (Ege Park AVM Önü), 07.20’da BOSTANLI (İskele Önü Durakları), 07.25’de YUNUSLAR (Karşıyaka Yunuslar Önü), 07.30’da KARŞIYAKA (Anıt Önü), 07.45’de LOZAN (Atatürk Lisesi Önü), 08.00’da ÜÇYOL (Şehirlerarası Otobüs Ofisleri Önü)’den yolcularımızı aldıktan sonra, Marmaris‘e hareket ediyoruz. Yolumuz üzerindeki tesiste (ekstra) olarak alacağımız kahvaltı molası sonrası sevilen dizi film “Güzel Köylü” ‘ün çekimlerinin de yapıldığı köylerden birisi olan Bozüyük’e gidiyoruz. Sokaklarında geziyor, evlerini görüyor ve anlarımızı fotoğraflarımızda ölümsüzleştiriyoruz. Ardından bir filmin hikayesinden, bir şarkının hikayesini yaşamak üzere Belen Kahvesi’ne gidiyoruz. Kahvelerimizi içtikten sonra tekrar yola çıkıyor ve Gökova Körfezi’ne ulaşıyoruz. Sakar Tepe’den Gökova Körfezi’nin o muhteşem görüntüsünü hafızalarımıza kaydettikten sonra Akyaka’ya inerek Azmak kenarında keyifli bir öğle yemeği alıyoruz. Daha sonra doğal bir akvaryumu andıran Azmak’ta ağaçlar ve sazlıklar arasından tekne ile süzülerek keyifli bir tur yapıyoruz. Son olarak Ağa Han mimarlık ödülü alan Ula’lı Ressam ve Sanatçı Nail ÇAKIRHAN’ın Akyaka’ya yansıttığı eserlerini gördükten sonra Akyaka’dan ayrılıyor ve MARMARİS’e gidiyoruz. Yat limanında serbest zaman kullandıktan sonra Türkiye‘nin en güzel beldelerinden olan İçmeler’de yapacağımız panoramik tur sonrası otelimize ulaşıyor ve yerleşiyoruz. Geceleme ve akşam yemeği otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından otelimizin havuz, hamam ve diğer aktivitelerinden faydalanıyoruz.  Geçireceğimiz keyifli zaman sonrasında otelimizden ayrılıyor ve yarısı Ege Denizi’ne, yarısı Akdeniz’e bakan Ünlü Coğrafyacı Strabon’un da “Tanrı, çok sevdiği kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça’ya gönderir” diye tanımladığı yarımadayı keşfe çıkıyoruz. Otobüsümüzle karadan yapacağımız mavi yolculukla ülkemizin en güzel koylarını görerek Eski Datça’ya ulaşıyor ve “Mekanım Datça olsun!..” diyen ünlü şairimiz Can Yücel’in evini ziyaret ediyoruz. Taş evlerini, sokaklarını dolaştıktan sonra Datça’nın merkezine gidiyor ve serbest zaman kullanıyoruz. Ardından mavinin ve yeşilin değişik tonlarını yakalayarak doğanın el değmemiş güzelliklerinde Marmaris’e doğru yol alıyoruz. Kızkumu’ndaki güzel prenses ve balıkçının efsanesini yerinde dinliyor, Bayir Köyü‘nde yıllara meydan okuyan “Kimbilir kimleri gördü!” dedirtecek yaklaşık 1900 yaşındaki çınarın altında çaylarımızı yudumluyoruz. Köyün o mis gibi çam kokan havasını içimize çekiyor, alışverişlerimizi yapıyor ve İzmir'e dönüyoruz