KARADENİZ & YAYLALAR

Şehir içi servis noktalarımızı acentamızdan öğrenebilirsiniz.

Saat 20.00 ‘de Bornova’daki hareket noktamızda şehir içi servislerimizle gelen siz değerli konuklarımızı aldıktan sonra Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Sakarya yolunu izleyerek gerekli molaların ardından sabahın erken saatlerinde BOLU‘ya ulaşıyoruz.

Yolumuz üzerindeki tesiste alacağımız sabah kahvaltısı (ekstra) molasının ardından yaklaşık 1350 metre yükseklikte, çam ve köknar ağaçlarının süslediği doğa harikası ABANT GÖLÜ’ne gidiyoruz. Sabahın ilk ışıklarında, kuş seslerinin eşliğinde oksijen yüklü havasında kısa bir sabah yürüyüşü yapıyoruz. Ardından Zonguldak’ın bastonu ile ünlü şirin ilçesi DEVREK’e gidiyoruz. BASTONCULAR ÇARŞISI’nı geziyor ve AMASRA’ya hareket ediyoruz. BARTIN üzerinden ulaştığımız Amasra‘da ilk olarak Anadolu’daki başka örneği olmayan KUŞ KAYASI YOL ANITI’ na çıkıyoruz. ROMA YOLU’nun ihtişamına hayran kaldıktan sonra zamanı biraz daha ilerletiyor ve BAKACAK TEPESİ’ne gidiyoruz. FATİH SULTAN MEHMET‘in ilk gördüğünde "Lala! Lala! Çeşm-i  Cihan (Dünyanın gözleri) bu mu ola?" dediği Amasra‘yı fotoğraflama şansı bulduktan sonra limana iniyoruz. KÜÇÜK LİMAN‘da TARİHİ ROMA KÖPRÜSÜ‘nü ve TAVŞAN ADASI‘nı görüyor, AMASRA KALESİ‘ni geziyoruz. Ardından BÜYÜK LİMAN‘da kendimize balık ve salata ziyafeti çekmek ve ÇEKİCİLER ÇARŞISI’nı gezmek için serbest zaman alıyoruz. Daha sonra Amastris’in güzel şehrinden ayrılıp, MÜZEKENT SAFRANBOLU’ya doğru hareket ediyoruz. İmren Lokumları’nda izleyeceğimiz “SAFRANBOLU TANITIM SUNUMU” nun ardından Safranbolu’nun tarih kokan sokaklarında gezimize başlıyoruz. CİNCİ HAN’ı, HAMAM’ı, KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİİ, GÜNEŞ SAATİ, AKÇASU KANYONU‘nu, DEMİRCİLER ÇARŞISI’nı, ARASTASI’nı, EVLERİ’ni gördükten sonra Safranbolu’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi’’ deki Müze Kent Safranbolu’dan ayrılmadan önce, HIDIRLIK TEPESİ’ne çıkıyor ve sabahın ilk ışıklarının da yardımıyla adeta bir maket çalışmasını andıran Safranbolu’yu ve yapılarını kuşbakışı görüntülüyor ve ardından Milli Mücadele yıllarında kahramanlıklarıyla adını tarihe yazdıran ilimiz KASTAMONU‘ya doğru yola çıkıyoruz. Kastamonu’da; SAAT KULESİ, ŞERİFE BACI ANITI VE TARİHİ HÜKÜMET KONAĞI ‘nı görüntüledikten, şehrin havasını soluduktan sonra, bu kez de ölümsüzlüğün sembollerinden sarımsağı ile ünlü adını ise bir sanat şaheseri olan köprüden alan TAŞKÖPRÜ’de hatıra fotoğrafı çektiriyoruz. Sonrasında yolumuza devam ediyor ve Ülkemizin en kuzey uç noktasındaki ilimiz SİNOP‘a ulaşıyoruz. Birçok diziye ve filme ev sahipliği yapmış, Tarihte; DIYOJEN’den Ahmet Muhip DRANAS’a, Sebahattin Ali’ye ve birçok ünlünün hikâyesine rastlayacağımız bu tarih ve coğrafya harikası şehri gezmeye “TARİHİ SİNOP CEZAEVİ” ile başlıyoruz. Ardından Sinop’un Ünlü Mantı’sını yemek için öğle yemeği molası veriyoruz. Daha sonra Sinop'un en yaygın el sanatlarından olan KOTRACILIK (Gemi maketçiliği) hakkında bilgi alıyor ve dileyen konuklarımızla SİNOP KALESİ‘ne ait burca çıkıyoruz. Şehri ve güzel Karadeniz’i bir de buradan selamladıktan sonra aşağıya iniyor, Sinop’a veda ediyoruz. Bafra‘da Kızılırmak deltasını geçerek 19 Mayıs üzerinden Samsun‘a ulaşıyoruz. İlk olarak AMAZON KÖYÜ’ne gidiyor ve serbest zaman alıyoruz. Bu süre içerisinde AMAZON’ları daha yakından tanımak için müzeyi ziyaret edebilir, Teleferikle AMİSOS TEPESİ’ne çıkabilir, dev boyuttaki AMAZON HEYKELİ’ni ve ASLANLAR’ı görüntüleyebilir ve hatta aslanın dişleri arasından sahili izleyebilirsiniz Samsun’daki otelimize yerleşiyoruz. Dileyen konuklarımız otelimizin şehir merkezindeki konum avantajını kullanarak yemek sonrası, Samsun sahilinde FAYTON’la gezebilir ya da hareketli akşamına şahitlik etmek için kısa bir yürüyüş yapabilirler. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra  Heinrich Krippel’in 1932 yılında yaptığı ünlü ATATÜRK HEYKELİ’nin önünde kısa bir fotoğraf molası veriyor ve ARKEOLOJİ MÜZESİ’ni ziyaret ediyoruz. Samsun’daki gezimizi tamamladıktan sonra Orta Karadeniz’den ayrılıyor ve büyülü Doğu Karadeniz’e doğru yol almaya başlıyoruz. Yıllardır şarkısını dinlediğimiz ÇARŞAMBA’yı, YEŞİLIRMAK’ın denize ulaştığı ovasını geçtikten sonra şehrimizin kurucuları Amazonların bir zamanlar TERME’nin dağlarında olduğunu hayal ederek yolumuza devam ediyoruz. FATSA’nın büyüklüğü, uzaklarda görünen PERŞEMBE’nin güzelliğinin büyüsü ile yolumuza devam ederek Ülkemizin en uzun tüneli ORDU NEFİSE AKÇELİK TÜNELİ’nden geçiyor ve ORDU’ya ulaşıyoruz. Ordu‘da teleferikle yaklaşık 515 metre yükseklikteki BOZTEPE‘ye çıkarken muhteşem sahili ve vadilerini kuşbakışı izleme imkanı buluyoruz. Coğrafyanın engebesine, fındık bahçelerinin yeşiline, denizin rengine görenleri hayran bırakan sakin şehir ORDU’dan ayrılarak D. Karadeniz’e Melet Irmağı’nın üzerinden geçerek giriş yapıyoruz. Dağlarıyla, sularıyla coğrafyanın hızlı değişimine şahit olurken büyülenmeye devam ediyoruz. Kirazın doğduğu, Fındığın günümüzdeki Başkenti Giresun’da fındık alışverişi için fabrika satış Mağazasında kısa bir mola veriyor ve daha sonra Karadenizin iki adasından biri olan Giresun adasına doğru yapacağımız (extra) tekne turunda rehberimizden Altın postun mitolojik hikayesini dinliyoruz. Akşam çaylarımızı Giresun Kalesinde şehrin güzel manzarası eşliğinde yudumluyoruz. Bu keyifli günün ardından buradaki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısını aldıktan sonra; renklerini dağlarından ve denizinden alan Bordo-Mavi’nin buluştuğu Trabzon’a gidiyoruz. Şehri tepeden gören Soğuksu semtine çıkarak Ata’mızı anıyor, gelişleri sırasında konakladığı ATATÜRK KÖŞKÜ‘nü ziyaret ederken duygulu anlar yaşıyoruz. Hemen sonrasında Trabzon’a özgü gümüş işleme sanatının güzel örneklerinden “KAZAZİYE” (hasır bilezik) hakkında bilgi alacağımız sunuma gidiyoruz. Ardından gelmişken “Tadına bakmadan gitmek olmaz!” dediğimiz AKÇAABAT’a giderek Ünlü Köftesi ve Laz Böreği için öğle yemeği için mola veriyoruz. Yemek sonrası “Çayın yapraktan bardağa dönüşüm hikâyesi”ni dinlemek ve çaylarımızı yudumlamak içine ÇAY FABRİKASI’na gidiyoruz. Sonrasında yöreye özgü bir başka ürün olan SÜRMENE BIÇAĞI’nı tanımaya gidiyoruz. Ardından son hikâyemizin kahramanı ÜNLÜ RİZE BEZİ oluyor. Antik dönemden bu yana bölge insanına hem gelir sağlamış hem de ün getirmiş, emek ve ilmeğin buluştuğu dokumaların yapılışını atölyede izledikten sonra aracımıza geçiyor ve Mitolojiye göre; “Tanrı’nın kendisine ayırdığı topraklar!..” olarak geçen turumuzun en heyecanlı anlarına geliyoruz. Hem YEŞİL hem de ŞEN dokusunun, coşku ve heyecanı yansıtarak gelenleri büyülediği FIRTINA VADİSİ’ne giriş yaptıktan sonra Çamlıhemşin üzerinden Hala Deresi’ni takip ederek, yaklaşık 1350 metre yükseklikteki AYDER YAYLASI‘na ulaşıyoruz. Güzel Ayder’in GELİN TÜLÜ ŞELALESİ’ni görüntüledikten sonra yapacağımız kısa yürüyüşün ardından yayladaki tesisimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Ayder Yaylası’ndaki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Hala, Polovit, Elevit ve Tunca dereleri ile beslenen ünlü FIRTINA VADİSİ’ne gidiyoruz. Dileyen konuklarımızla minibüslerle (EKSTRA TUR: Ayder Üst Yayla Turu) vadinin gizemli güzelliğini keşfe çıkıyoruz. KONAKLAR MAHALLESİ’nde bölgenin en eski “TAŞ KONAK”ını görüntüledikten sonra, ekran başında bizleri doğası ile büyüleyen SEVDALUK dizisinin çekimlerinin yapıldığı köye gidiyoruz. Ardından yine bölgenin en eski taş köprülerinden ÇİNÇİVA KÖPRÜSÜ (ŞENYUVA KÖPRÜSÜ)‘nü görüyor, doğanın güzelliğine, Fırtına’nın sesine şahitlik ediyoruz. Sonrasında Karadeniz ev yaşamını bizlere her haliyle hissettirecek MOLLAVEYİS KÖYÜ’nde Konakta çay molası veriyoruz. Daha sonra yeryüzündeki cenneti keşfe devam ediyor ve ZİL KALE’ye doğru vadide ilerliyoruz. Kale hakkında bilgi aldıktan sonra bu kez cennetten gelen sese kulak veriyor; önce PALOVİT ŞELALESİ’ni ardından da ÇAT VADİSİ’ndeki BULUT ŞELALESİ’ni görmeye gidiyoruz. Sonrasında Karadeniz’in yaşayan köylerini ziyaret etmeye başlıyoruz. Evleriyle ünlü YOLKIYI KÖYÜ’nü, bölgenin sıradışı köyü ORTAN KÖYÜ’nü ve uzaktan görünen diğer köyleri panoramik olarak görüyor ve yaylalar turumuzu sonlandırıyoruz. Dileyen konuklarımız ekstra tura katılmayarak Rafting veya Zipline aktiviteleri ile vakit geçirebilirler. Gezimizin ardından, Hopa, Kemalpaşa üzerinden SARP SINIR KAPISI’na gidiyoruz. Kapıdaki geçiş işlemlerimizi tamamladıktan sonra GÜRCİSTAN’a giriş yapıyoruz. İlk durağımız olan evli çiftlere de şans getirdiğine inanılan SAINT ANDREW HEYKELİ’nde kısa bir fotoğraf molası aldıktan sonra panoramik olarak GONIO SAHİLLERİ’ni, Ülkemiz topraklarında doğan ÇORUH NEHRİ’ni, GÖNYE KALESİ’ni görerek BATUM’a ulaşıyoruz. KATEDRAL’de fotoğraf molasının sonrasında zengin bitki çeşitliliğine sahip Botanik Parkı’na kadar panoramik tur yaparak şehrin en uç noktasına ulaşıyoruz. Daha sonra tekrar şehre dönüyor ve şehrin meydanlarını bu kez yürüyerek dolaşmaya başlıyoruz. TİYATRO MEYDANI’nı, AVRUPA MEYDANI’nı geziyor, ALTIN POST HEYKELİ’nde klasik Batum Hatıra Fotoğrafı çektiriyor ve Batum’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeğini (ekstra) Türk Mahallesi’nde aldıktan sonra ŞEHİR PARKI’ndaki müzik ve ışığın eşliğinde suyun dansını izliyor, sahile doğru yürüyüş yapıyor, bambu ağaçlarını görüyor, şehrin heyecanına ve hareketliliğine bizler de eşlik ediyoruz. Olağanüstü keyif alacağınız bu güzel BATUM akşamından sonra otelimize dönüyor ve konaklıyoruz.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, otelimizden ayrılarak Sınır Kapısı’na doğru yola çıkıyoruz. Son olarak ters süt şişesi şeklinde yapılan (sütün saflığının temizliğinin dürüstlüğünün içine aktığının göstergesi) ADALET BİNASI’nı, içine yerleştirilen öğelerin bile ters çevrildiği WHITE RESTAURANT’ı, masallar ülkesindeki şatoları andıran OTEL VE KAMU BİNALARI’nı görüntülüyor ve Gürcistan’dan çıkış yapıyoruz. Geriye baktığınızda unutamayacağınız güzellikler arasında yerini alacak muhteşem doğasıyla bizleri büyüleyecek bir sonraki noktamız KARAGÖL için hareket ediyoruz. Cankurtaran Geçidi’nden Hopa’ya doğru bakıyor, Kafkasların güzelliğine şahitlik ediyoruz. Ustalarıyla birlikte giderek azalmaya başlayan KARADENİZ’İN TİPİK EVLERİ VE SERENDER’lerinin bizlere eşlik edeceği yolda; Karadeniz kültürünün yaşaması ve yaşatılmasında büyük emeği geçen Değerli Sanatçımız Kazım Koyuncu ’nun da doğduğu köyden geçiyor ve kendisini rahmetle anıyoruz. Çoruh Nehri kıyısındaki şirin yerleşimimiz BORÇKA’ya ulaşıyor ve bizleri bekleyen minibüslerimize geçiyoruz. (EKSTRA TUR: Borçka Karagöl) Ağaçların süslediği, BARDNALA, KORPA, RUSMANİ ve MAİSUR ŞELALE’lerinin ses verdiği yolda keyifle ilerliyor ve göle ulaşıyoruz. Yürüyüş yaparak kullanacağımız serbest zamanın ardından tekrar minibüslerimize geçiyor ve otobüsümüze dönüyoruz. Karagöl’ü ziyaretimizin ardından üstü dumanlı yaklaşık 1090 metre yükseklikteki etrafı tamamen çam ormanlarıyla kaplı vadinin tam ortasında nazar boncuğu gibi duran UZUNGÖL’e gidiyoruz. (EKSTRA TUR: Uzungöl Üst Yayla Turu) Bizi bekleyen minibüslerimizle üst yaylalar gezimize başlıyoruz. Derin vadileri, bulut denizlerini ve Uzungöl’ü tepeden seyredeceğimiz gezimizde Lustra ve Karaster yaylalarının etkileyici manzaralarına tanıklık ediyoruz. Ardından Uzungöl’e iniyoruz ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Giresun, Ordu yolunu takiben Samsun’a ulaşıyoruz.  Milli Mücadelemizin Sembollerinden BANDIRMA VAPURU’nu ziyaretimizin ardından Şehzadeler Şehri elmasıyla ünlü AMASYA‘ya doğru hareket ediyoruz. Yeşilırmak’ın iki yanında kurulmuş, milli mücadele yıllarında önemli olaylara ev sahipliği yapmış kentimizde; ilk olarak SARAYDÜZÜ KIŞLA BİNASI’nı görerek ARKEOLOJİ MÜZESİ’ni, ŞEHR-i AMASYA’yı, fikir-zikir ve şükür felsefesi üzerine kurulmuş olan II. BEYAZIT KÜLLİYESİ’ni ziyaret ediyoruz. Ardından kente can veren Yeşilırmak ve görevini tamamlasa da hala kente görsel anlamda hizmet veren vefalı değirmenlerin eşliğinde ŞEHZADELER YOLU’nda ilerliyoruz. ALÇAK KÖPRÜ’yü, HELKIS KÖPRÜSÜ’nü, KRAL MEZARLARI’nı, HARŞENA KALESİ’ni, KIZLAR SARAYI ve YALIBOYU EVLERİ’ni görerek ŞEHZADELER MÜZESİ’ni ziyaret ediyoruz. Ardından İÇ KALE içerisinde ilerleyerek SAAT KULESİ’ne ulaşıyor ve son olarak BİMARHANE’yi görerek Amasya’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. (Dileyen konuklarımız Amasya’nın renkli gecelerini keşfe çıkabilirler.)

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, Ferhat-Şirin efsanesine konu olan FERHAT SU KANALLARI 'nı görüyoruz. Kısa bir yolculukla ulaştığımız ÇORUM ‘da leblebi alışverişi için aldığımız molanın ardından, Ankara, Afyon, Uşak, yolunu izleyip, gerekli molalardan sonra İzmir ‘e ulaşıyoruz. Bir dahaki GENÇAYSTAR organizasyonunda buluşmak dileğiyle ayrılıyoruz.